26 Mart 2009 Perşembe

Kimden Ötürü













Kim tutsa ellerimi zehrinden tadıyor
Kim girse gönlüme bedelini ödüyor
Herkes hükmen maglup yeni oyunda
Herkesin damgası daha konusmadan alnında
Kim bahsetse asktan kulaklarım kanıyor
Kanrevan agzım dilim konustukca yanıyor
Her sözde yalanların var
Her gözde cirkinligin
Sen yinede sür sefanı
Korkma, mazlumun ahı mazlumdan cıkıyor

Mehmet YILMAZ 2009
gökhan kardeşime...

Su ihtisama bak...


En guzellerimiydi gecenler gunlerimin.
Su ihtisama bak...
Gecit toreni var huzunlerin.
Geliyor aklima vazgectiklerim
Hesap soruyor harcadigim gencligim.
Ne degerliymis meger kaybettiklerim.
Oysa En buyuk dertlerimdi simdi gulup gectiklerim

Mehmet YILMAZ 2009

yaza bilmek

Gece yarısı son doğum günü kutlaması yazmış, olay oradan çıkmış
L1
en son benen sona kalacak olan...sen anladın onu...

MEH
en cok da sen ;)
asıl sen anladın onu

L1
bunu hep yaz, hep hatırlat.
anladım onu ondan,
hep anlamak istediğimden,
hep duymam lazım geldiğinden,
hep yakınımda değil, yanımda olman gerektiğinden...
doğumuna şükrettiğimden,
tanışıp, doğduğumuz günden,
o lanet olsaı t- shirt ten
senden, benden...

MEH
Doğduguma şükrettirdiğinden
T-shirt bile seninle anlamlı geldiğinden
Acıtsada yaşamak
Dinleyip dindirdiğinden
hep yazarım ben
yüreğime yazmışım zaten
Gerektikçe açıp bak sen

L1
gerek olmaz yıllar geçtikçe sözler, aynalar.
bakmalar, baktıkça görmemeler, gördükçe bakınmamalara.
gerek kalmaz 'evet' yada hayır lara.
belki lerimiz oynamaz belki o zaman, zamanla.

kelimelerin kifayetsiz kaldığı ve yenildiğim bu noktada
seni seviyorum kadar kaçabilirim, yazdıklarımda.

MEHMET
Sen bile seni benim kadar sevemezken
Kac bakalım kacabildigin kadar cümlelerimden
Ne kadar uzağa gitsede ömrüm bu günkünden
Belkisi, aması olmayacak
Bu adam bu dünyada var oldukca
Sırtını her yasladığında sırtım orada olacak;)

L1
'arka taş' kelimesinin çıkışına inattır o sırtı sana yaslamak.
hani efsanedir ya arkanı yasladığın o taş.
arkana aldığın.
maksat diğerlerinin aksine arkanda olmak değil, benim nacizane tanımımla yanında kalmaktır.
zira arkanda olmaya çalışmaktan çok, yanında olmayı tercih ederim...
ki sen en çok da bunu anladın maalesef...

MEH
Gücüm yeterse yanında olurum
yetmezse yanında ölürüm
sen bir bak ben derdini yüreğini okurum
Kanatmaz hancerleri kahpelerin
ben gelirim dizinde huzur bulurum
Günü gelince gideceğim bende elbet
Sen ağlama o gün,
Bilki ben her ağladığımda seni yanımda buldum

L1
Gücünün yetmediği yerde dünyalar durur
Ölmene gerek yok, yaşaman dünyayı durdurur.
Bakışımla yaşayan senle, hayat bulan da olur o zamana.
Gideceğimiz yerde sahip olunacak yeteri kadar kederle,
Ölen de bulunur, korkma.
Ağlamam sensiz olmadıkça,
Bil ki ben zaten hiç sensiz ağlamadım.

L1
Uykum geldi git yat diyecek kadar gerçeğiz
Ve hep yanındayım diyecek kadar yalan
Her gerçek ve her yalan kadar doğru yaşadığımızdan sonlarımız hep hüsran…
Seni sevecek kadar saf olmaktan ve beni sevebilitenden kaynaklı yaşanmamışlığından utanmadan…
Kimlerin geçtiği, kimlere geçirmeden geçen şu aptalca zamanlardan hiç sıkılmadan mecburen yaşamaktan…
Sıkılmadan, en güzeli onca zamana rağmen birbirimizi sıkmadan, en güzeli de noktalarını koymadan, kimselere koydurmadan…

SONRA MEHMET 4 SAAT KAYIP WE SON CWP;
Bu alttakinin sonu bulurum olcakmıs zaten :)

prensesim elvanla aramizda ;)

yazik

ne kufurler geliyor aklima.
aah biri seni anlatsa

Hediye

Belki yetmemistir diye cektiklerim
Yani daha da fazlaysa acıtmak dilegin
Ki mutlu etti seni eminim
Son hediyem de bu olsun sana
Bil ki daha da sevin

Yalanını cok sevmistim...

Mehmet YILMAZ 2009

Korkuyordum...

En karasinda bile gecenin, parliyordu karanligim
Daha ben soylemeden yutuyordu sozlerimi issizligim
üsüyordum.
Korkuyordum...
Ya sende üsüyorsan

Mehmet YILMAZ 2009

Elvanim hic usumesin die

Ne çok severdim

Bunca nefret bunca kin.
Neresinde saklıydı o minicik kalbinin.
Ne çok severdim oysa,
Nasıl bir ibadetti adını anmak
Ki Hala sifatlar koyamıyorum onune,
Sebebi deyip gidisinin.

Ne çok severdim oysa,
Bu kadar nefret ettirmeseydin...

Fluctuat nec mergitur*


Oysa söylemiştim sana
Ne fırtınalar gördü bu yaşlı taka.
Çatlamış tahtaları,
Gövdesi derin yara…
Yorulmuş ama savaşacak,
Sallanacak dalgalarda.
Yaralanacak belki biraz daha.
Bıraz daha yaşlanacak
Sonra elbet varacağız kıyıya
Ben ve sabreden birkaç fare daha
Mehmet YILMAZ 2008 :)

MUM

Birer mum almistik hatırlar mısın
Yakacak, aynı kokacaktik
Kıyamadim ben yakmaya

Sen nasi kıydın...

Beni yaktin

Mehmet YILMAZ 2008 :)

bir avuç hepsi




bir avuç hepsi,

bir avuç mavidedir dünyasi

bir avucun icinde ufkunun sınırları

dısarısı baska belki

bambaska renkleri, delidolu sevdaları

ne durdurur onu kim engel olur muamma

Atabilse atacağı bir adım

kopuk dünyanın duvarından öteye

öyle bir duvar ki yılların ördüğü,

pismanlıklar tugla,yenilgiler harc

ne onu yıkabilir

ne orda durabilir


Mehmet YILMAZ 2008 :)

Susarım

söyleyemem artık herseyi
senin gibi güldüklerini söyleyemem
senin gibi severlerken beni
hala seni sevdigimi söyleyemem

Mehmet YILMAZ 2008 :)

Kuşlara Ağaçlara

Yazamadım şiirleri kuşlara ağaçlara
Olduramadım işte, Acıları durduramadım
Ve hiç masmavi olmadı gökyüzüm
Grisi hep içimde şiirlere küfredercesine
Ya bir fırtınanın içindeydim
Ya bir fırtına içimde
Geceleri sevemedim,sevemedim gündüzleri
Yaşam dediğiniz yaşlanmayı sevemedim
En zorunu seçtim intiharın
Yaşlanarak öleceğim


Mehmet YILMAZ 2008 :)

Oysa bır melek olmalıydım ben

Oysa bır melek olmalıydım ben
Yerı yoktu karaların ıcımde
Bembeyazdı benım hayallerım
Hayalleri unuttum

Ucsuz bucaksız bır denız sımdı Yalnızlıgım
Vurdukca dalgalar kıyılarıma
Alıp goturuyor kalan umutları da
Yapayalnız büyüyorum

Oysa bır melek olmalıydım ben
Yerı yoktu pişmanlıgın ıcımde
Kim Bırakamadı bilmiyorum
Gecmişim mi, ben mi
Acıtıyor hala hayat yüreğimi, kanatıyor hatalarım
Kararıyor günesim ve geceye hazır değilim
Üşütür gece beni, sıgınamam limanlara
Üşütür gece beni, Ben hala miniciğim

Mehmet YILMAZ 2008 :)

FIRTINA



Ne söylesen anlatamaz fırtınanı

İçinde kopar biriken tüm çığlıkların

Kalbin daraldıkça geçmişin avuçlarında

Öfkenin gölgesinde kalır umutların

Yalnızken, aglarken yatağında sessiz

Çaresizsindir ve maalesef farkında

Umutların sadece tuz basmak için var yaralarına

Kaçmak istersin, kaçış olamadığını unutarak

İçindeki çığlıkları haykırarak

Hep aynı çaresizlikle durulur sonra deniz

Dalgalar daha masum vurur kıyılarına

Alır derinlere götürür çığlıklarını

En derinlere saklar hep daha derinlere

Bir dahaki fırtınanın seni yıkacağını umarak...


Mehmet YILMAZ 2008 

Birazcık daha



Gözlerim doluyor hala

Biraz rüzgâr, biraz duman

En çok da sen...

Zaman gerek daha bana

Birazcık daha...Sonra unuturum kesin

Zaman gerek daha bana

Çok değil, birkaç ömür daha!


Mehmet YILMAZ 2008 :)


canım kuzenim MURAT TÜMER'e dogum günü hediyesi :)

Tam da ortasındayım şimdi


Tam da ortasındayım karanlığın
Ne yöne gitsem ucu yok,sonu yok
Yak diyor kendini şeytan, Yak
Yak ki görülsün yalnızlığın
Biri tutar belki ellerinden,
Bir damla gözyaşı döker, sönüverir yangının
Tam da ortasındayım şimdi Mehmet YILMAZ 2008 :)Kardesim Mem`e benim gibi yanmasin diye

GiDENE




Kızmadım bu sefer sana

Ağlamadım, anlatmadım kimselere

Kadere de sövmedim, kederden de içmedim

Arar diye beklemedim, aramayı istemedim

Ne fark ederdi nasılsa ben sana hiç yetemedim

Döner diyenlere dönmez diyemedim

Sebebini bilmiyordum, bilmiyorum diyemedim

Sustum bu sefer giderken, dur demek gelmedi içimden

Hani bilirsin ya derinden, aramazsın sebepleri

Giden gitmişken boş verdim nedendi niyeydi

Tabi acır, tabi üzer, dile kolay yıllar geçti

Birkaç gece birleşecek sabahıyla

İçilecek biraz, ağlanacak eşle, dostla

O geceler zor ulaşsa da sabahına

Hangi sızı dinmemiş ki Diner elbet bu sızı da

Şimdi git,
Git gidebildiğin kadar uzağa
O kadar uzağa git ki

Çok geç olsun neyi kaybettiğini anladığında


Mehmet YILMAZ 2008 :(

Bir zamanlar




Mutluda oldum bir zamanlar

Gördügün resimler hep o zamandan

Gülücükler,kahkahalar

Dostlar,arkadaslar

Hatta asklar, elimi tutan eller sarılanlar

Hep o zamandan

Yaslar yok gözlerimde


Mehmet YILMAZ 2008 :)


kemal'e sevgilerle

Acısından anlıyorum ölmemişim hala




Bilseydik sonumuzu, yasarmıydık aynı hazla

Yorar mıydık papatyaları fallarla

Seviyor sevmiyor. Sanki farkediyor

İnsan öğreniyor bazen sevmek de yetmiyor

Getirmiyor bak bildiğim yollar beni sana

Sana değil dönüşler, senden değil gidişler

Yaklaşmıyor vuslat yürüsem de kossam da

Aldatmaktan korkmuyorum artık

Cünkü sen olmayacaksın aldatılan

Kaybetmekten korkmak da anlamsız

Kaybedecek hicbirseyin kalmadıgında

Olsun

Acısından anlıyorum ölmemişim hala

Sonunda söndü son ışık da

Sabah gelmeyecek kadar uzak bu defa

Hem Gücüm de yok umudum da

Olsun

Acısından anlıyorum ölmemişim hala


Mehmet YILMAZ 2008 :)

Ben bi kere ölmüştüm




Ben bi kere ölmüştüm
Süslü cümleleri yoktu ölümün
Tokat gibi çarpmıştı yüzüme
Korkmuştum

Sevenlerim vardı ve daha çok sevdiklerim
Amaçlarım vardı, hayallerim
Planlar da yapmıştım
Ama simdi ne fark eder
Ben ölmüştüm

Sevdiğimi söyleyecektim o duru kıza
Silecektim gözyaşlarını avucumla
Sevecekti belki o da, ben ağlatmam umuduyla
Ağlar mıydı bilse şimdi, ben ölmüştüm


Henüz çok gençtim üstelik
Sıra bende olamazdı daha
Yaşlanıp bir gece uyuyup uyanmamalıydım ben de
Ama bitmişti işte
Direnememiştim bile
Birdenbire sebepsizce ölmüştüm


Acı çekmiş miydim?
Ağlamış mıydım, yalvarmış mıydım giderken
Unutur muydu sevenler
Sevmişler miydi ya da eskiden
Ben yokken artık ne fark eder
Nasılsa ben çoktan ölmüştüm


Mehmet YILMAZ 2008 :)

başladığı yerden çok uzakta




Hikâyesi Tokat’ın şirin bir ilçesinde başladı kahramanın. Arıkovanı gibi bir işçi sitesinin 4.katında, çocuk parkına bakan odada.O günde aynı bu gün gibi kimse hiç kimse umursamıyordu, kim ilk kez ağlıyordu. Birçoklarının ilkiydi bu ağlamalarının ama kimse kaderi değiştiremiyordu. Gerçi denemekten de vazgeçemiyordu. Gel zaman git zaman ilkokul, ilk ask, ilk sopa derken büyüyorum sanıyordu oysa sadece yaslanıyordu. Önce zaman çok hızlı geçti kimse tutamıyordu sonra birden yavaşladı sabahlar bir türlü gelmiyordu. Büyümek çözmüyordu hiçbir şeyi, Çözümlerin parçası değildi oda, aynı hayat gibi,ancak problem olabiliyordu.Artık çocuk muydu onu bile bilmiyordu. Neden kalp atışları hızlanıyor anlamsızca sırıtıyor dışarıya neden içinde sırılsıklam ağlıyordu neydi bu hissettikleri kin mi, nefret mi, ask mı, acımı. Kalabalıkta mı mutluydu yoksa yalnızlığında mı, peki ya mutluluk; neydi mutluluk, nedendi, ne kadardı. Bazılarını önceden yaşamıştı biliyordu bazılarına isim bile veremiyordu, sadece yasıyordu.Beklemekle geçmişti onunda ömrü, hep yarını bekliyordu yarın güzel olacaktı ya, gidenleri getirecekti ya yarın. Hep bekliyordu ama ne yarınlar nede gidenler bitmiyordu, Gelenlerse yeniydi hep, gidenler bile geldiğinde yeniydi sanki başkaydı hep gözleri, bakışları, gülüşleri, küsüşleri hep başkaydı, farklı değildi üstelik sadece başkaydı, bambaşka. Daha kaç gidiş gerekti anlaması için, gidişler hep o gidişti ve hepsi birer bitişti. Anlatmak istedi neler oluyordu, neden oluyordu. Denedi hep, düz yazamıyordu. O düz yazdıkça acıları deviriyordu cümleleri bir bir. Şiirlerde yazdı, ilk fırsatta unutulan, üstelik mısraları vardı yürekleri sızlatan. Neden yazıyordu onu bile bilmiyordu. Ne bir aşk hikâyesiydi onunki, ne bir felaket, nede bir zafer. İşte başlamıştı bitiyordu ama o sadece izliyordu, konunun ne olduğunu anlamadan.Ve bir gün bitti hikâye başladığı yerden çok uzakta. Değişmedi aslında eskisi gibiydi dünya. O gün Tokat’ta o odada doğmasaydı da tam böyle olurdu her şey nasılsa. Hiçbir şey katamamıştı hayatlara, acı hatıralardan başka. Kahraman yoktu artık, bir kahramanlığı da olmamıştı nasılsa.



Mehmet YILMAZ 2008 :)

Ben gidince



Ben gidince aglatmasın seni anıların
Gülümse resimlerimle. Asılmasın suratın
Gittigimiz yerlerden geri donmesin yolların
Beni aramasın gozlerın eve dondugunde
Dolmasın gözlerin,hıckırma,haykırma sakın
Biri güldügünde benim gibi gülmesin
Benim gibi bakmasın,Tutmasın ellerini,
Sarılmasın benim gibi
Baska olsun kokusu,tadı
Aklına getirmesin,hatırlatmasın hicbir anı
Uzamasın gecelerin,eklenmesin birbirine
Sabahları yastıkları ben sanma
İcin icin kanama,yanma sakın

Unut desem de unutma
Ne olur unutma sakın


Mehmet YILMAZ 2008 :)



YORULDUM ARAMAKTAN



Bir rakı kaptım geldim
Rakı kapıp gidecekmiş gibi dertlerimi
Çok kereler geldi de nice nice şişelerin dipleri
Bir türlü gelmedi düştüğüm bu uçurumun dibi
Bayılana kadar içsem...
ayıldığımda yanımda olacaksınız gibi
Çok sevenler, dün uğruma ölenler,bensiz dünyayı zindan görenler
Verdim sanıp aldıklarım, dostum deyip kandıklarım
Dünyaya karsı hep yanında kaldıklarım

Hangi şişenin dibindesiniz,hangi gecenin sabahında


Mehmet YILMAZ 2008 :)

otobiyografi


Kazandım sandıklarım hep,
kurtarabildiklerim ancak kaybettiklerimin icinden,
bunlar zaferlerim benim, bunlar gerceklerim.

Ve yine acı sözlerin şairi yaptı beni hayat
ama artık sözlerim calıntı, duygularım bayat

bu koku, bu ışık, bu karanlık
bu anasını sattıgım yalnızlık, yapayalnızlık
hepsi hepsi bana karsı
cürümüş icimdeki cocugun cesedi sanki
cürütüyor benide...

tiksiniyorum nefes alırken hissetmeyi yasamaktan
Ve tiksiniyorum uykularımı kacıran ölüm korkusundan
Vazgecememek umut etmekten
Ve vazgecememek kaybetmekten inatla.


MEHMET YILMAZ 2008 :)